hakkı olan - Turco Inglés Diccionario
Historia

hakkı olan



Significados de "hakkı olan" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
General
hakkı olan rightful adj.

Significados de "hakkı olan" con otros términos en diccionario inglés turco: 69 resultado(s)

Turco Inglés
General
doğuştan uyrukluk hakkı olan kimse native citizen n.
telif hakkı saklı olan copyright n.
abd’de oturum hakkı olan melez kimse hyphenate n.
şufa hakkı ile toprak sahibi olan kimse pre-emptor n.
hakkı olan kıymeti vermemek underrate v.
hakkı olan kıymeti vermemek underreckon v.
hakkı olan şeyi almak right v.
kullanma hakkı olan usufructuary adj.
önceden satın alma hakkı olan preemptive adj.
intifa hakkı olan usufructuary adj.
önce alma hakkı olan preemptible adj.
önceden satın alma hakkı olan pre-emptive adj.
(bir şeyi yapmaya) hakkı olan entitled adj.
miras hakkı olan inheriting adj.
Idioms
hakkı olan (miktar) one's fair share n.
hakkı olan kazandı the affirmative has it expr.
Trade/Economic
antlaşmaya taraf olan ülkenin gerektiğinde gümrük tarifelerini ve diğer ödünleri uygulamama hakkı clause n.
krediyle mal alma hakkı olan müşteri credit customer n.
oy hakkı olan hisse senedi voting stock n.
öncelik hakkı olan alacaklı preferred creditor n.
oy hakkı olan kıymetli kağıtlar voting securities n.
oy hakkı olan menkul değerler voting securities n.
sonra çıkarılanlara göre öncelik hakkı olan menkuller senior security n.
yönetimde yüksek oy hakkı olan imtiyazlı hisse management stock n.
kullanım hakkı olan kimse tenant n.
hakkı bir kimseye ait olan proprietary adj.
intifa hakkı olan usufructuary adj.
Law
ingiltere kilise hukukunda birini papaz olarak aday gösterme hakkı olan kimse advowee n.
birinin yasal olarak hakkı olan bir şeyi alıkoyma recoupe n.
yerel yönetimlerin, yeni beldelerin ve konut dernek yöneticilerinin hakkı olan bir yasal hak paketi tenants' charter [brit] n.
mülkiyet ile kullanım hakkı olan kişiler arasındaki hukuki ilişki trust n.
mülkiyet ile kullanım hakkı olan kişiler arasındaki hukuki ilişkideki gayrimenkul trust n.
alacak hakkı olan forfaitor n.
karısı öldükten sonra kocanın karısına ait olan malları alma hakkı curtesy n.
kullanma hakkı olan kimse usufructary n.
mülkiyet hakkı sahibi olan freeholder n.
olumlu bir içeriği olan irtifak hakkı affirmative easement n.
rüçhan hakkı olan alacaklı preferential creditor n.
rüçhan hakkı olan hisse senedi debenture stock n.
üzerinde irtifak hakkı olan mülk servient tenement n.
birini papaz olarak gösterme hakkı olan kimse avowee n.
ipotek hakkı olan kimse incumbrancer n.
ailenin ilk veya erkek çocuğuna ait olan miras hakkı majorat n.
miras kalan malları alma hakkı olan kimse heir [scotland] n.
bir süreliğine geçerli olan, belirli sayıdaki hisse senedini sabit fiyata satma veya alma hakkı option n.
davalının malları yasal zilyetlik hakkı olan bir başkasının emriyle aldığına dair gerekçe göstermesi cognizance n.
şufa hakkı ile toprak sahibi olan kimse preemptor n.
varis kabul edildiği halde daha yakın bir varisin doğumu ile miras hakkı düşebilecek olan kimse presumptive heir n.
herkesten önce satın alma hakkı olan pre-emptive adj.
herkesten önce satın alma hakkı olan preemptive adj.
satın almada öncelik hakkı olan pre-emptive adj.
şufa hakkı olan preemptive adj.
şufa hakkı olan pre-emptive adj.
satın almada öncelik hakkı olan preemptive adj.
tercih hakkı olan preferential adj.
(ingiliz hukukunda) bir araziye iştirak hakkı olan appendant adj.
Politics
abd devlet başkanı seçiminde oy hakkı olan seçmen presidential elector n.
seçme hakkı olan elector n.
oturum izni olan kimsenin ulusal ve yerel seçimlerde oy kullanma hakkı occupation franchise [uk] n.
parlamentoya üye gönderme hakkı olan ilçe close borough n.
istişare hakkı olan consultative adj.
seçme hakkı olan constituent adj.
Computer
telif hakkı olan bir materyalin telif hakları kuralları çiğnenerek alınması veya paylaşılması warez n.
Informatics
takma ad kullanarak internette materyal yayınlama hakkı konusunda var olan fikir ayrılığı nym war n.
History
eski ingiltere'de oy verme hakkı ev sahibi olmasına bağlı olan kişi pot walloper n.
hanedan arması taşıma hakkı olan kimse armiger n.
hanedan arması taşıma hakkı olan kimse armigero [obsolete] n.
Card
briçte herhangi bir löveye teklif verme veya oynama hakkı olan ikinci oyuncu second hand n.
Archaic
gayri mahdut mülkiyet hakkı yaratmak için gerekli olan bir ifade heir n.